
Sabah saatlerinde İstanbul - Adapazarı - Bilecik üzerinden rotamızı Ankara’nın Beypazarı ilçesine çeviriyoruz. Sabah, uygun bir tesiste kahvaltımızı aldıktan sonra Beypazarı gezimize başlıyoruz. Ankara'nın kuzeybatısında bulunan Beypazarı, Anadolu’nun en eski uygarlıklarının birbiri ardına hakimiyet kurduğu bir bölgede, son olarak Osmanlıların egemen olduğu, Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan yerleşim merkezlerinden biridir. Geleneksel konutları, tarihi çarşısı, han, hamam, cami, türbe, çeşme gibi yapıları, sokak ve meydanlarıyla tarihi kent dokusu açık hava müzesi niteliği taşımaktadır. Öncelikle şehrin bu büyüleyici atmosferini panoramik olarak görebileceğimiz Hıdırlık Tepesi’ne çıkıyor ve yüksek bir noktadan fotoğraflama imkânı buluyoruz. Ardından, geleneksel Osmanlı el sanatlarını görebileceğimiz dokuma atölyeleri, kilim atölyesi, nakış ve kök boya ile gümüş atölyelerinin bir arada bulunduğu Beypazarı Halk Eğitim Merkezi El Sanatı Atölyeleri'ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında, Osmanlı yapılarının süslediği sokaklardaki tarihi atmosferi yaşamak için keyifli bir yürüyüş turu gerçekleştiriyoruz. Meşhur Havuç Heykeli’ni fotoğraflıyor, şehrin kalbinin attığı Alaaddin Sokak’ı ve Sulu Han’ı (Nasuh Paşa Hanı) görüyoruz. Türkiye’nin ilk uygulamalı kültür müzesi olan Yaşayan Müze’ye devam ediyoruz. 20. yy.da inşa edilmiş tipik bir Osmanlı Türk evinde hizmet veren Yaşayan Müze’de, ebru ve hat sanatı, ıhlamur baskı, Türk kültüründe kahve, Türk Masalları anlatımı ile Karagöz ile Hacivat Oyunu gibi sanat ve aktiviteler uygulanmaktadır. Buradaki ziyaretimiz sonrasında Beypazarı’na has çeşitli el sanatlarının üretildiği ve satıldığı dükkanların bulunduğu İmaret Meydanı’nı ve telkâri tekniği ile üretilen gümüş takıları görebileceğimiz Gümüşçüler Çarşısı’nı görüyoruz. Alacağımız serbest zamanda, yerel halkın kurduğu standlarda, Beypazarı kurusu, erişte, tarhana, cevizli tatlı sucuk, havuç lokumu gibi yöresel ürünlerin alışverişini yapabilir, 40 katlı Beypazarı ev baklavası ve havuç suyunun tadına bakabilirsiniz. Günümüzün devamında, Beypazarı’na 3,5 km uzaklıkta bulunan ve İnözü Çayı’nın aşındırmasıyla meydana gelmiş İnözü Vadisi’ne devam ediyor ve bir doğa harikası olan vadiyi görüp fotoğraflıyoruz. Akşam yemeğimizi Bağevinde yöresel tatlar eşliğinde muhteşem bir fasıl ile eğlenerek alıyoruz.
Sabah kahvaltısını açık büfe şeklinde otelimizde aldıktan sonra Beypazarı’ndan ayrılarak, Beypazarı’nın 150 km güneybatısında bulunan Eskişehir’e devam ediyoruz. Müzeler ve parklar kenti olan Eskişehir’deki ilk gezi noktamız Kent Park olacak. 300.000 m2`lik alana kurulu, Porsuk Çayı`ndan yapay olarak oluşturulan plajıyla adından söz ettiren ünlü Kent Park ziyaretimiz sonrasında Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’ne devam ediyoruz. Eskişehir Belediye Başkanı ve heykeltraş Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’e kazandırdığı ve dünyanın pek çok ülkesinde bulunan “Madam Tussaud Müzesi’nin Türkiye’deki ilk örneği olan müzede, tarihi kişiler ile yerli ve yabancı ünlü 200 kişinin heykeli yer almaktadır. Buradaki keyifli ziyaretimizin ardından ülkemizin ilk cam müzesi olan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi’ne devam ediyor ve cam sanatçılarının eşsiz eserlerin, gördükten sonra, Tarihi Odunpazarı Bölgesi’nde bulunan Osmanlı konakları arasında gerçekleştireceğimiz yürüyüş ile adeta zamanda yolculuk yapıyoruz. Akabinde, şehrin en önemli ve anıtsal Osmanlı eseri olan Kurşunlu Camii ve Külliyesi ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatlarında devlet adamlığı yapmış olan Çoban Mustafa Paşa tarafından 1517 yılında inşa ettirilmiş külliyedeki gezimizin ardından Eskişehir Mevlevihanesi`ni ve Eskişehir`in simgesi haline gelmiş Lületaşı Müzesi`ni gezme olanağı buluyoruz. Akabinde el sanatları ve çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı Atlı Han’da serbest alışveriş molamızı alıyoruz. Dileyen misafirlerimiz Met helva, Sorkun Çömleği, leblebi kurabiyesi, cevizli&haşhaşlı ekmek, lületaşı, cam ve tezhip eserler gibi şehre özgü ürünlerin alışverişini yapabilirler. Günümüzün devamında Odunpazarı Modern Müze’ye hareket ediyoruz. Dünyaca ünlü Japon mimar Kengo Kuma’nın tasarımı olan ve özgün mimarisiyle göz dolduran müzede, yerli ve yabancı sanatçıların birbirinden ilginç modern sanat eserleri sergilenmekte. Ziyaretimiz sonrasında otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Sabah kahvaltımızı otelimizde açık büfe olarak aldıktan sonra, Eskişehir’i panoramik olarak fotoğraflayacağımız Şelale Park olarak adlandırılan seyir noktasına çıkıyoruz. Sonrasında, tarihi atmosferinin yanında modern şehircilik anlayışının Anadolu’daki en güzel örneği olan Eskişehir’in çağdaş yüzünü görmek için, şehrin ortasından geçen Porsuk Çayı üzerinde keyifli bir tekne turu (ekstra) yapıyoruz. Dileyen misafirlerimiz tekne turuna alternatif olarak Venedik gondollarında gondol turu yapabilirler. Turumuzda, üniversite şehri olarak da bilinen kentin genç nüfusunun vakit geçirdiği cafeler, heykeller, geniş bulvarları görüyor ve şehri yaşıyoruz. Akabinde kente veda etmeden önce Sazova Bilim Parkı`na devam ediyoruz. Eskişehir`in, Sazova Mahallesi`nde, 400 bin metrekare alana kurulu olan Sazova Bilim-Sanat ve Kültür Parkı`nda; yeşil alanların çevrelediği 25 bin metrekarelik bir gölet, buharlı mini tren, çocuk oyun alanları, bilim ve deney müzesi, konser alanları, amfitiyatro gibi rekreasyon alanları bulunmaktadır. Bizler burada alacağımız serbest zamanda, hayvanat bahçesini, Disneyland Şatosu’na benzeyen ve parkın en gözde noktalarından biri olan Masal Şatosu’nu, Atlas Okyanusu’nu aşan May Flower gemisinin birebir ölçülerinde kopyası olarak yapılan Korsan Gemisi’ni, Nuh’un Gemisi’ni, Eti Sualtı Dünyası’nı, İstanbul’daki Miniatürk’e benzeyen Türk Dünyası Şaheserleri Parkı’nı görme imkanı buluyoruz. Ardından Eskişehir’den ayrılarak Kütahya üzerinden geri dönüş yolculuğumuza başlıyor ve bir başka GEZİGO TUR organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.