
Seyhan Nehri-Atatürk Evi-Sinema Müzesi-Taş Köprü-Sabancı Merkez Cami-Büyük ve Küçük Saat Meydanları- Portakal Çiçeği Festival Alanı - Adana Hotel
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında sıcağı, kebabı, dizileri, gezilecek otantik yerleri, eşsiz yemyeşil doğası, zengin mutfağıyla ve hayatın birçok alanında başarılı isimlerin memleketi olan Adana’yı keşfediyoruz. Rotamızı ülkemizde Akdeniz’e dökülen nehirler arasında en büyüğü ve en önemlisi olan Seyhan Nehri’ne çeviriyoruz. Seyhan Nehri kenarında yer alan ve 15 Mart 1923 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk ile eşi, Adana’yı ziyaret ettiğinde konakladığı yer olan Atatürk Evi Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Bina; daha önceleri Ramazanoğulları ailesine mensup Suphi Paşa’ya aitken, ilerleyen yıllarda Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Koruma ve Yaşatma Derneği tarafından kamulaştırılmış ve restore edilmiştir. Müzede Atatürk’ün Adana seyahati ile ilgili fotoğrafları, bilgiler ve belgelerle birlikte etnografik eserler de sergilenmektedir. Müze ziyaretimizin ardından Yeşilçam’ın yaşatıldığı Sinema Müzesi’ne gidiyoruz. Eski bir Adana evinin müzeye dönüştürüldüğü bu mekan, Altın Koza gibi önemli bir film festivaline ev sahipliği yapan ilin sinema sanatına gösterdiği saygının da sembolü haline gelmiştir. Müzede Yeşilçam oyuncularına ait heykeller, filmlere ait bilgiler, fotoğraflar ve filmlere verilen ödüller bulunmaktadır. Ayrıca müze bünyesinde halka sunulan ve oldukça geniş çaplı bir sinema kütüphanesi de mevcut. Sonrasında 385 yılında Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırılan ve yüzyıllarca Avrupa ile Asya arasında önemli bir köprü olan Taş Köprü’ye geçiyoruz. Dünyanın halen kullanılan en eski köprülerinden olarak bilinen bu köprü, Adana’nın iki merkez ilçesi olan Seyhan ile Yüreğir’i birbirine bağlar. Köprüde verdiğimiz mola sonrasında turumuzu klasik Osmanlı mimarisinde yapılan ve Türkiye ile Orta Doğu’nun en büyük camisi olan Sabancı Merkez Cami’yi görerek tamamlıyoruz. Ve ardından11. ULUSLARARASI PORTAKAL ÇİÇEĞİ FESTİVALİ alanına giderek festival coşkusunu yaşıyoruz. Konaklama ve akşam yemeği için otelimize geçiyoruz.
KONAKLAMA: Adana’da
Antakya – Uzun Çarşı – Samandağ Titus Tüneli – Hıdırbey Musa Ağacı – Habibi Neccar Cami
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında Antakya’ya doğru yola çıkıyoruz. İlk olarak detaylı işlenmiş ve benzersiz renkli taşlarla çalışılmış mozaik koleksiyonunun büyüleyiciliği, büyüklüğü, sayısı ve kalitesi sayesinde dünyanın en önemli mozaik müzelerinden biri olan Antakya Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Müzede Antakya Bölgesi’ndeki arkeoloji buluntuları sergilenmektedir. Müzenin zengin koleksiyonunu; merkezi Antakya olmak üzere İskenderun, Daphne (Harbiye), Tell Atçana, Tell Tayinat, Samandağ (Seleukeia Pieria), Erzin (Epiphaneia), Dörtyol, Altınözü, Kırıkhan, Hassa ilçelerinde yapılan kazılardan çıkan eserler oluşturuyor. Çoğu Roma dönemine ait olan mimari ve diğer buluntular bölgenin ihtişamını gösteriyor. “Terkedilmiş Ariadne Mozaiği”, “Yakto” ve “Satyr ve Hermaphroditos Mozaği”, “Mevsimler Mozaiği”, “Venüsün Doğuşu Mozaiği”, “Artemis Mozaiği” ve “İskelet Mozaiği” müzenin en dikkat mozaikleri arasındadır. Müze ziyaretimizin ardından Hristiyanlığın ilk toplanma yerlerinden biri olan ve Hz. İsa’ya inananlara ilk kez Hristiyan denildiği yer olarak bilinen St. Pierre Kilisesi’ni geziyoruz. Turumuzun devamında Uzun Çarşı’ya gidiyoruz. İ.Ö 1’inci yüzyılda yapılmış olan Samandağ Titus Tüneli’ne gidiyoruz. Romalılar Dönemi’nde sel sularını önlemek için bin esire yaptırılan Titus Tüneli, doğanın içerisindeki büyüleyici mimarisiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Bin 380 metre uzunluğu, 7 metre yüksekliği ve 6 metre genişliğiyle dikkatleri çeken ve esirlerin çekiç ve murç yardımıyla dağı oyarak şekillendirdiği tüneli gördükten sonra rotamızı Hıdırbey Musa Ağacı’na çeviriyoruz. Hz. Musa’nın toprağa diktiği asasının ölümsüzlük suyu sayesinde yeşermesiyle büyüdüğüne ve 3 bin yıllık geçmişinin olduğuna inanılan Hıdırbey Musa Ağacı doğal güzelliği ve heybetiyle ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Bir yandan rehberimizden ağacın efsanesini dinliyoruz, diğer yandan da hatıra fotoğrafı çekiliyoruz. Devamında yemek molası veriyoruz. Yemek molamızın ardından serin suyu ve muhteşem manzarasıyla dikkatleri üzerine çeken Harbiye Şelalesi’ni görüyoruz. Dileyen misafirlerimiz burada çay kahve keyfi yapabilir ya da şelaleye inebilirsiniz. Keyifli dakikaların sonrasında bugünkü Türkiye sınırları içerisinde inşa edilen ilk cami olduğu kabul edilen Habibi Neccar Camisi’ni ziyaret ediyoruz. Kurtuluş Caddesi'nde bulunan cami Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalı'nın adını taşımaktadır. Bu olay Kur’an-ı Kerim’de Yasin Suresi’nde geçmektedir. Kilikya turumuza son vermeden önce Uzun Çarşı’da serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sonrasında Hatay Havaalanı’na giderek İstanbul’a uçuyoruz. Transferimizle İstanbul Havaalanı’ndan Çorlu’ya dönmek için yola çıkıyoruz.
Siz değerli misafirlerimiz ile bir başka GEZİGO TURİZM organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.