7 Gece - 8 Gün
İSTANBUL ZÜRİH-SCHAFFHAUSEN REN ŞELALESİ-KONSTANZ – ZÜRİH
İstanbul yeni havalimanı gidiş terminali saat 04.00’da hazır bulunulması. Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından Türk Havayolları TK 1907 sefer sayılı uçuşu ile saat 07:25’da Zürih’e hareket. Yerel saat ile 09.20’te Zürih havalimanına varışımızın ardından pasaport,bagaj işlemleri bitiminde ilk ziyaret yerimiz Rhein Nehri ile Bodense Gölü’nün birleştiği Almanya’nın en güzel tatil beldelerinden Konstan – Bodensee Gölü. Sahilde 9 metre yüksekliği ve 18 ton ağırlığındaki Imperia heykeli, 19. yy’da kırmızı kumtaşı ve granitten yapılmış bir çeşmenin dikkat çektiği Konstanz ın en canlı , hareketli caddesi Pazar yeri olarak bilinen Konstanzer Marktstätte ve Kaiserbrunnen, muhteşemBodensee göl manzaralı parkta ayaklarınızın dibinde ördek ve güvercinlerin dolaştığını inanılmaz güzel sahil şeridindeki yürüyüşümüz sonrası Scaaffhausen Rhein Şelalesi’ne hareket ediyoruz. Her yıl milyonlarca turistin, 150 metre genişlikte ve 23 metre derinlikte Ren nehrinin çılgın sularını görmek için Schaffhausen’e akın ettiği müthiş etkileyici Avrupa’nın en büyük şelalesi Ren şelalesindeyiz. Saniyede 700 bin litre su akan bir şelalenin sesi ile büyüleyici ve eşsiz bir deneyim yaşadıktan sonraki durağımız dünyada yaşam kalitesinin en yüksek olduğu şehirlerin başında gelen Zürh’e hareket ediyoruz. Zürih’e varışımızın ardından yapılacak turumuzda; iki kulesiyle şehrin sembollerinden Evangelist Kilisesi, İsviçre‘nin en büyük saatinin bulunduğu St.Peterskirche Kilisesindeki saat kulesi, dünya markalarının ve şık restoranların bulunduğu şehrin en gözde caddesi Bahnhoff Strasse, Limnat Nehri’nin kenarında bulunan keyifli yürüyüş yolu Schipfe ve biraz dik bir yokuştan çıkarak harika bir şehir manzarası sunan Lindenhof Parkı görülecek yerler arasındadır. Zürih gezimiz sonrasında bölgedeki otelimize yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.
ZÜRİH - LUZERN – COMO GÖLÜ- MİLANO
Sabah kahvaltısının ardından ünlü şair Alexander Dumas’ın “İsviçre bir istiridye ise Luzern onun içindeki incidir” dediği, Luzern’e hareket ediyoruz. . Kuğuların yüzdüğü gölde 1333 yılında tahtadan yapılmış sardunyalarla süslü, üzerinde 100’e yakın yağlı boya resmin sergilendiği Kapell Köprüsü Fransız Devrimi sırasında hayatlarını kaybeden İsviçreli paralı askerler anıısına tasarlanmış mızrak yarası almış aslan figürlü heykel, son olarak Reuss Nehri kenarında yapılacak yürüyüş sonrası Masalsı manzaralar eşliğinde İsviçre Alpleri, vadileri, doğayla uyum içindeki evler, köprüleri seyrederek, İsviçre sınırında küçük doğa harikası Como Gölüne gidiyoruz. Yeşille mavinin buluştuğu, İtalya’nın hatta dünyanın en güzel gölleri arasındaki cennetten bir köşe Como gölünde harika manzaralar arasında geçireceğiniz serbest zamanda sonrasında son durağımız Milano ya hareket ediyoruz. Milano şehir turunda gün boyu her zaman kalabalık Duomo Meydanı ve Milano’nun sembolü ünlü Duomo Katedrali, hemen yanında camdan dev kubbeli,görkemli Galleria Vittorio Emanuele’i ziyaret efip verilecek serbest zaman sonrası akşam saatlerinde Milano ‘da otelimize yerleşme.Geceleme otelimizde.
MİLANO–PORTOFİNO-SANTA MARGARİTA- MONACO MONTE CARLO – NİCE / MENTON
Sabah kahvaltısından sonra İtalya’nın uğruna aşk şarkıları yazılan, aşkların en sosyetik limanı, zenginlik ve güzelliğin bütünleştiği dünyanın en güzel sahil kasabalarından Portofino’ya hareket ediyoruz. Portofino gezimiz sonrası verilecek serbest zamanınızı, çıkması biraz zahmetli olsa da harika fotoğraf görüntüsü alınabilecek Castello Brown Kalesi’nde ve Portofino limanında geçirebilirisiniz Portofino gezimiz sonrası sırtı yemyeşil tepelerle kaplı, kestane ve palmiye ağaçları ile renkli evlerin bulunduğu şirin Santa Margarita’dan ayrılarak İtalya’dan Fransa’ya geçiş yapıyoruz. Akşam üstü saatlerde casino ve dünyaca ünlü plajlarıyla meşhur çok sayıda zengine ev sahipliği yapan ihtişamıyla ve şık yaşantısıyla sizi gerçekten etkileyecek Monte Carlo ve lüks mağazalar, her adımda gördüğünüz son model arabalar ve bitmeyen gece hayatı ve tarihi saraylarıyla dikkat çeken dünyanın en küçük ve en zengin ülkelerinden Monaco gezildikten sonra bölgedeki otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
NICE- CANNES – MARSİLYA
Sabah kahvaltısından sonra Fransız Rivierası Cote d’Azur’un başkenti Nice gezimize başlıyoruz. Palmiye ağaçlarının belirlediği yolları, altın kuma bulanan sahilleri ve şehre ruh katan festivalleriyle Fransız Riviearasının en güzel turistik şehri Nice’in 5 km uzunluğunda efsanevi yürüme yolu Promenade des Angleis, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla capcanlı bir atmosferi olan Eski Şehir (Vieux Nice), 2000 yıl önce Yunanlıların şehirde ilk yerleştiği, günümüzde bir park alanı olan harika manzarasında kendinizden geçeceğiniz Colline du Chateau (Kale Tepesi), alışveriş, yeme-içme merkezi Massena Meydanı, Çicek Pazarı ile Nice gezimizin ardından hemen yanıbaşında yarım saat uzaklıktaki dünya jet sosyetesinin gözdesi ve Fransız Rivierası diye bilinen, film festivali, kumarhaneleri, deniz ürünleri restoranları ve beş yıldızlı otelleri ile Cote d'Azur’un en meşhur şehri Cannes’ı geziyoruz. Günün son durağı Fransa’nın Paris’den sonra en büyük 2.nci Güney Fransa nın en büyük şehri Marsilya. Marsilya şehir turunda Marsilya’nın Akdeniz’le buluşan çok güzel ve oldukça hareketli eski limanı Vieux-Port, şehrin en canlı ve hareketli caddesi La Canebière, , tarihi binalar ve görkemli belediye binasıyla eski kent La Panier gezildikden şehrin en canlı ve turistik merkezi Vieux-Port verilecek serbest zaman sonrası otelimize yerşleşme. Geceleme otelimizde
MARSİLYA -AVİGNON – MONTPEİLLER – BEZİERS - CARCASSONE
Sabah kahvaltı sonrası Marsilya’dan ayrılarak barındırdığı tarihsel mirasla Avrupa’nın en önemli kültür şehirlerinden Avignon’a hareket ediyoruz. Rhône Nehri’nin kıyısında 70 sene Papalığın bizzat merkezi olmuş Avignon'da mutlaka görülmesi gereken; Ülkenin en çok ziyaret edilen 10 yapısı arasındaki Papalık Sarayı, Rhone Nehri üzerinde bulunan Saint Benezet Kemeri (her ikiside dışardan ziyaret) ve Saint Pierre kilisesini takip eden yokuşu çıkınca havuzlu bahçeden sonra Saint Benezet kemer manzaralı Rhein Nehrinin muhteşem görüntüsü ile büyüleyici Avignon gezimizden sonraki durağımız 1181 yılında kurulan batı dünyasının ilk tıp üniversitesi olma özelliğini taşıyan Montpeiller. 19. yüzyıldan bu yana varlığını sürdüren ve işçilikleriyle göz kamaştıran Place de la Comedie meydanındaki Üç Güzeller Çeşmesi, 1755 tarihli ve oldukça şık Opera Binası, keyifli yürüyüş rotası Promenade du Peyrou, Paris’te bulunan Zafer Tak’ından esinlenip 1691 tarihind bitirilen yapılan “Arc de Triomphe” görüldükten sonta Montpeiller’den ayrılarak sadece 1 saat uzaklıkta 10 ile 12.yüzyılda inşa edilmiş Orb ovasına tepeden bakan ihtişamlı Saint Nazaire ve Saint Celse katedralleri ile Kathar şövalyelerinin en büyük katliamı yaşadıkları Beziers gezip akşam saatlerinde Orta Çağ şehrini andıran şirin kasaba Carcassonne’da otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
CARCASSONE – ALBİ - TOULOUSE
Sabah kahvaltısından sonrası günümüze büyüleyici bir atmosfere sahip Güney Fransa’da zamana meydan okuyarak günümüze kadar ulaşan UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Orta Çağ kasabası Carcassone’yi gezerek başlıyoruz. Orta Çağ dönemini buram buram hissedeceğiniz tarihi surların içinde yer alan labirent şeklinde Arnavut kaldırımlı yolları, hediyelik eşya dükkanları, tiyatrolar, tarihi müzeler, kafe ve ve restoranlar, kale içerisinde 52 kulesi , tarihi ve gösterişli mimarisi, muhteşem atmosferiyle Carcassone kale içi şehir gezimizi tamamlayarak sadece 1 saat uzaklıktaki bir başka büyüleyici Orta Çağ şehri Albi’ye hareket ediyoruz. Tarn Nehri kenarında yer alan usta ellerde yörenin temel yapı malzemesi pembe kiremitle kenti şekillendirmiş Albi’ de gürül gürül akan yüksek debili, cömert Tarn nehri ve Palais de la Berbie'nin bahçesine hâkim büyüleyici ve muhteşem manzaraya hâkim bölgedeki gezintimizden sonra günümüzün son durağı Garonne nehri üzerine kurulu Toulouse. Toulouse’a varışımızı takibe ilk olarak UNESCO Miraslar Listesi’ne alınan Avrupa’nın en büyük Romanesk yapı Roma mimarisinin şaheseri olarak adlandırılan Aziz Sernin Bazilikası’nı geziyoruz., Toulouse’ın en eski yapılarından biri olan, Rönesans saray mimarisinin en seçkin örneklerinden olan Hotel d’Assezat , Toulouse şehrinin kalbi Capitole de Toulouse (Belediye Binası), Garonne nehir üzerinde bulunan aslan silüetini temsil eden Pont Neuf Köprüsü, ilgi çekici mimarisi ile Fransa’nın ulusal anıtların biri olan ve Toulouse Katedrali olarak da bilinen Azizi Etienne Katedrali, duvar resimleri ve süslemeleri ile eşsiz bir iç mimari örneğine sahip Jakoben Manastırı (Ensemble Conventuel des Jacobins) görüldükten sonra Toulouse gezimizi tamamlayarak otelimize yerleşme serbest zaman, konaklama otelimizde.
TOULOUSE – BİARRİTZ - SAN SEBESTİAN -VİTORIA GASTİEZ
Sabah kahvaltısının ardından Fransa-İspanya sınırındaki şirin ve güzel Biarritz’e hareket ediyoruz. Öğle saatlerinde varşımızı takiben Napolyon ve imparatoriçe Eugénie’nin tatil için tercih ettikleri lüks sahil şeridi, casinoları ve sörf kültürüyle turistleri etkileyen Biarritz’i geziyoruz. Sahile ince demir köprüyle bağlı, üstündeki Meryem Ana heykeliyle dikkat çeken kayalık Rocher de la Vierge, Plage Miramar ve geçmişin saraylarından Hôtel du Palais’nin altın kumlu sahili ile Biarritz gezimiz sonrası öğleden sonra akşam üstü saatlerinde Bask dili ile Donastia olarak anılan, deniz,doğa, gastronomi, sanat ve tarihin iç içe geçtiği İspanya’nın incisi San Sebastian şehrindeyiz. Altın rengi kumsalı turkuaz denizi ile La Concha koyu, Dar sokakları ve canlı atmosferi ile ünlü olan Plaza de la Constitucion meydanı, eski şehir merkezi Parte Viejo, yaya sahil yolu Paseo Nuevo,16.yy’a ait Iglesia de San Vicente Kilisesi’ni, El Buen Pastor Katedrali, Santa Maria Sarnıcı görülüp verilecek serbest zaman sonrası akşam saatlerinde otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
SAN SEBASTİAN – BİLBAO -İSTANBUL
Sabah kahvaltısından sonra Bask dili ile Donastia olarak anılan, deniz,doğa, gastronomi, sanat ve tarihin iç içe geçtiği İspanya’nın incisi San Sebastian şehrindeyiz. Altın rengi kumsalı turkuaz denizi ile La Concha koyu, Dar sokakları ve canlı atmosferi ile ünlü olan Plaza de la Constitucion meydanı, eski şehir merkezi Parte Viejo, yaya sahil yolu Paseo Nuevo,16.yy’a ait Iglesia de San Vicente Kilisesi’ni, El Buen Pastor Katedrali, Santa Maria Sarnıcı görüldükden sonra Bask bölgesinin en kalabalık nüfuslu şehri Bilbao ya hareket. Bilbao’da gezimizin ilk durağı şehrin turizm faaliyetlerinin kalbi Guggenheim Müzesi, (dışardan görülecektir). Şehrin en görkemli ve en eski mimari yapısı olan Santiago Katedrali, rengarenk tarihi evleriyle turistlere kucak açan herkesin ilgi odağı haline gelmiş Casca Viejo yani Yedi Cadde, Bilbao’ya can veren nehir üzerindeki en ünlü köprülerin başında gelen Zubizuri Köprüsü görüldükden sonra Bilbao havalimanına hareket . Bagaj ve bilet işlemlerinin ardından Türk Havayolları’nın TK 1318 sefer sayılı uçuşu ile 18.25’da İstanbul’a hareket. Yerel saat ile 23.30’da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.