Londra, herkesin görmeyi hayal ettiği, tarihi ve modern yaşamın iç içe geçtiği büyüleyici bir şehir. Ancak Big Ben, Buckingham Sarayı ve Tower Bridge gibi turistik yerlerin yanı sıra, Londra’nın gizli kalmış bölgeleri ve mahalleleri de keşfedilmeye değer. İşte Londra’da kendinizi bir Londralı gibi hissetmenizi sağlayacak bir gezi rehberi.
Londra’nın mahallelerinde kaybolmak, şehri tanımanın en güzel yollarından biri. Camden, rengarenk pazarları ve müzik sahnesiyle ünlüdür. Burada sokak sanatçılarının performanslarına tanık olabilir, vintage mağazalarda dolaşabilirsiniz. Soho ise Londra’nın gece hayatının kalbi ve hem alışveriş hem de eğlence için harika bir durak. Shoreditch ise sanatsal bir atmosfer sunar; grafitilerle dolu sokakları, alternatif butikleri ve popüler kafeleri ile bohem bir ruh taşır.
Londra’nın müzeleri dünyaca ünlüdür ve birçok müze ücretsizdir. British Museum, dünyanın dört bir yanından gelen eserlerle tarih yolculuğuna çıkmanızı sağlar. Sanat severler için ise Tate Modern ve National Gallery mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Ayrıca, Londra’nın pazarlarını keşfetmek de keyiflidir; Borough Market’te taze ve organik yiyecekler bulabilir, Portobello Road Market’te antika avına çıkabilirsiniz. Şehirdeki geniş parklar da Londralıların en sevdiği yerlerdendir. Hyde Park veya Regent’s Park’ta bir yürüyüş yapmak, şehrin karmaşasından uzaklaşmanızı sağlar.
Londra, dünyanın dört bir yanından gelen mutfakların birleştiği bir şehir. Fish and chips Londra’nın klasik lezzetlerinden biridir; lezzetli bir fish and chips deneyimi için geleneksel bir pub tercih edebilirsiniz. Londra’da ayrıca dünyanın en iyi Hint restoranlarından bazıları bulunur, özellikle Brick Lane çevresinde bu lezzetleri tadabilirsiniz. Yemekten sonra ise, bir İngiliz klasiği olan 'Afternoon Tea' için kafelerden birinde mola verebilir, scone ve çay keyfi yapabilirsiniz.