Edinburgh, tarihi dokusu ve büyüleyici manzaralarıyla İskoçya'nın en gözde şehirlerinden biridir. Zengin kültürel geçmişi, ortaçağdan kalma yapıları ve yemyeşil parkları ile ziyaretçilerine unutulmaz anlar sunar. Şehirde görülmesi gereken yerleri, gizli kalmış doğal güzellikleri ve lezzet duraklarını bu rehberde bulabilirsiniz.
Edinburgh Kalesi, şehrin en ikonik yapılarından biridir ve Eski Şehir bölgesinin tam kalbinde yer alır. Ortaçağ’dan kalma bu kale, İskoçya'nın tarihine tanıklık eder. Kalenin içindeki St. Margaret Şapeli ve İskoç Kraliyet Mücevherleri de burada görülmeye değer parçalardandır. Kaleden aşağıya doğru inerken, Royal Mile boyunca uzanan tarihi sokaklarda yürümek ise tam bir zaman yolculuğu gibidir. Her köşe başında karşınıza çıkan butik dükkanlar ve kafelerle bu bölge, şehrin ruhunu keşfetmek için harika bir başlangıç noktasıdır.
Edinburgh’un merkezinde, Arthur’s Seat adı verilen eski bir yanardağ zirvesi bulunur. Holyrood Park'ın içinde yer alan bu bölge, kısa bir yürüyüşle şehri tepeden izleyebileceğiniz manzaralar sunar. Özellikle gün batımında buraya çıkarak hem doğanın hem de şehrin güzelliklerini aynı anda seyredebilirsiniz. Holyrood Sarayı da burada yer almakta olup, İskoçya Kraliyet Ailesi'nin resmi ikametgahıdır. Parkta yürüyüş yaparken kendinizi şehrin karmaşasından uzakta, doğayla baş başa bulacaksınız.
Edinburgh, İskoç mutfağının en geleneksel tatlarına ev sahipliği yapar. Şehrin simgesi haline gelmiş Haggis, özellikle yerel restoranlarda deneyimlenebilir. Ziyaretiniz sırasında mutlaka tatmanız gereken bir başka lezzet ise İskoç somon balığıdır. Şehirde ayrıca birçok kaliteli fish and chips restoranı da bulunur. Bu klasik tatların yanında Edinburgh’da modern İskoç mutfağını deneyimleyebileceğiniz çeşitli kafeler ve restoranlar da mevcut.